Permakültür Tasarımı: Neler Yaptık?

Permakültür Tasarımı: Neler Yaptık?

Bu yazımızda, Ancient Greens olarak bu kış Permakültür Tasarım Bilimi ışığında neler yaptık ve uygulamalarımızın karşılığında baharda nelerle karşılaştık bu deneyimimizden bahsetmek istiyoruz.

  • Gaziantep Oğuzeli bölgesini uzun süre gözlemledik. Coğrafı koşullarını,yöresel ve kültürel özelliklerini öğrendik. Uygulama öncesi hazırlık olarak bu adım oldukça önemli.
  • Toprak analizlerinden toprağımızın ihtiyaçlarını gördük. Kompostlarla ve toprağın ihtiyaçlarına uygun bitki ve ağaç ekimlerini yaparak bu ihtiyaçları destekledik.Ağaç ekimlerimizi ağ ve tava sistemiyle planladık. Ağaç kökleri ile birlikte destek vermesi için kök bitki ve sebze tohumlarımızı da serptik çünkü biz toprağı havalandırmak için sürmüyoruz bu işi kendi içinde halletmesi için sadece destekliyoruz. Sadece toprağın üstüne değil altına da çalıştık.
  • Bütün kış toprak üzerine malçlama yaptık. Küçük yağmur hendekleri oluşturduk ve  kanallarla ağaçların , bitkilerin su depolamasını sağladık. Malçlama ile depolanan suyu da toprakta tuttuk. Çünkü ‘’Toprağı ört’’ ilkesi en önemlisi.
  • ’’Öncelikle büyük etkileşimli çeşitlilik en önemli destek mekanizmasıdır ‘’ görüşünden yola çıkarak arazimize birbiriyle uyum içinde yaşayabilecek ve birbirinin verimini, oluşumunu destekleyecek tüm tohumları ,ağaçları birbirleriyle ilişkileri iyi olacak şekilde yaptığımız planlamaya göre ektik. Artık her birinin bir görevi vardı, bundan sonrası onlarda ,birbirlerine hizmet edecekler kurduğumuz sistemi sürdürülebilir kılacaklar.
  • Ağaç diplerine sebzeler ekerek hem ağacın kökünün doğal yer örtücülerle su tutmasını sağladık hem de yetişen sebzeleri bol bol yedik : )
  • Artık tahtalarımızdan yükseltilmiş sebze yatakları yaptık. İçine ekeceklerimizi tohumdan büyüterek fide olarak hazırladık. Şimdi onları sebze yataklarımıza geçireceğiz bu yaz bol bol sebze ihtiyacımız karşılanacak. Çünkü tam da mutfağımızın yanında J
  • Doğaya karşı değil doğayla birlikte çalıştık. Tarım ilaçları ve kimyasal gübreler kullanmamak arazimizde biyoçeşitlilik yaratır her buğday tarlası yemyeşilken bizimki renkli oldu ve biz bu görüntüyü çok sevdik. Bu biyoçeşitlilik ile arazimizdeki ekosistemi dengede tutuyor ve destekliyoruz. Permakültür tasarımındaki karışık ekim ve çeşitliliğin artması zararlılarla birlikte, bunları dengeleyen diğer türlerin çoğalmasını ve sağlıklı ürün yetiştirilmesini sağlar. Toprakta mikro ve makro organizmalar için yiyecekler sağlamak önemliydi onları yok etmeye değil daha çok çekmeye ihtiyacımız var. Şuan toprağımız arı, uğur böceği, solucan ve farklı böcek türleriyle dolu onları gördükçe mutlu oluyoruz. Topragımızı sevdikleri,işledikleri ve sistemi dengede tuttukları için her birine minnettarız.
  • Biçimden sonra çıkan Buğday Çimi alt aksanını permakultur alanlarımıza aktardık. Hem onları tekrar toprağa kavuşturduk hem de onları yemeye gelen misafirlerimiz, kuşlar bize inanılmaz gübre(Fosfat) sağladı .İki tarafta halinden memnun : )
  • Çitlerimize tırmanıcı bitkiler diktik büyümesini bekliyoruz. Sistem içerisinde onlarda bulunduğumuz bol rüzgârlı bölgede rüzgar engelleyicilerimiz olarak görev alacaklar.
  • Kenarları hep kullanıyoruz.Doğada biliyoruz ki herşey kenarda birikir.Kenar etkisinin faydalarını gözeterek ekim yapıyor oluyoruz.
  • Üretim proseslerimizdeki her çıktı başka bir şeyin girdisi ilkesini arazimizde de uyguluyoruz. Tasarladığımız sistemde öğelerin değerlendirilemediği her ürün kayıptır. Kirlilik yaratır ve sistemden uzaklaştırmak için enerji harcamamız gerekir.Mesela Mısır ekimimizde mısırlarını topladığımızda kalan sapları o bölgeden enerji harcayarak biçip atık çıkartarak uzaklaştırmak değilde biz olduğu yerde kuruyup yavaş yavaş toprağa karışmasını döküntülerin olduğu bölgede malç yaratmasını yeğledik bir dahaki ekimde o toprak harıka bir iş çıkaracak güveniyoruz : )

 Kendimizi geliştirmeye,araştırmaya devam ediyoruz. Bir sonraki bahar bakalım hangi projelerimizi hayata geçireceğiz?

Toprak varsa umut var diyerek tüm mikroorganizmalara, rüzgara, yağmuru yağdıran gökyüzüne, çok emek vererek çalışan ekibimize ve en çok da bize hayat veren toprağa teşekkür ediyoruz.

 

 

 

Bloga dön